İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve altı belediye çalışanı hakkında yeni bir iddianame düzenlendi. İmamoğlu’nun 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Lideri iken açılan ‘Kültür Merkezlerinde İşçi Çalıştırılması ve Kültür Sanat Tertipleri Hizmet Alım İşi’ ihalesi hakkındaki belgede sanıklar için 3 yıldan 7 yıla kadar mahpus cezası öngörülüyor.
Halk TV muharriri İsmail Saymaz, “İmamoğlu’na imza atmadığı ihaleden dava açmışlar” başlıklı yazısında, ihalede İmamoğlu’nun imzasının olmadığına ve bir kamu ziyanı oluşmadığına dikkat çekti, iktidarın her şartta İmamoğlu’nu cezalandırmak için bu türlü bir iddianame hazırlattığını ileri sürdü. Saymaz, dava evrakının detayları hakkında şunları yazdı:
“2015 yılında Beylikdüzü Belediye Lideriyken verilen ‘Kültür Merkezlerinde İşçi Çalıştırılması ve Kültür Sanat Tertipleri Hizmet Alım İşi’ ihalesi bulundu.
Şartnameye nazaran yüklenicinin TURSAB (A) Seyahat Acentası İşletme Evrakı sahibi olması gerekiyordu.
İddia o ki…
İhaleyi alan ‘Elapro’ isimli şirket kendi yerine ‘Efege Çeşit Turizm ismine evrak verdi. Ve evrak işe başlama tarihinden iki ay sonrasına aitti. Sonuçta, evrak yok değil, vardı.
Buna karşın şirkete ceza uygulanmadığı; ihalenin, şartnamede belirtilen niteliklere sahip olmayan bir şirket lehine sonuçlandırıldığı ileri sürülüyor.
Diyelim ki, o denli.
İhale, İmamoğlu’nun yakınlarına mı verilmiş?
Hayır, bu istikamette bir sav yok.
İmamoğlu, ihaleden rant mı elde etmiş?
Asla!
Hal böyleyken bu, evraktaki birinci hareket olarak gösteriliyor.
İkinci hareket gelirsek:
Teklif edilen bedelin yüzde 50’sinden az olmamak üzere ihale konusu yahut emsal işlere ait iş tecrübesi gösteren dokümanların sunulması gerekiyor. Lakin Elapro’nun teklif zarfında evraka rastlanmadığı öne sürülüyor.
Gel gör ki…
Sanık avukatları, Elapro’nun kontrat ve faturalar sunduğunu belirtiyor.
Savcılık ne savunmayı ne de delilleri görüyor.
İddianamede bu iki sürecin Beylikdüzü Belediyesi’ne ne kadar maddi ziyan verdiği belirtilmiyor. Zira bir kamu ziyanı bulunmuyor. Meğer ihaleye fesat karıştırmaktan kelam etmek için kamu ziyanının doğmuş olması gerekiyor.
İddianamede bile ‘bir kişinin cezalandırılabilmesi bakımından kamu kurum yahut kuruluşunun ihaleye fesat karıştırma sonucunda ziyan gördüğünün tespit edilmesi gerekmektedir’ diye yazıyor.
Asgari fiyat farkını kamu ziyanı yaptılar
Ancak İmamoğlu’nu ihaleye fesat karıştırmakla suçlayabilmek için acınası bir prosedür izleniyor.
Elapro ile imzalanan kontrattan üç yıl sonra, 26 Şubat 2019 tarihinde, taban fiyatlara gelen artırımlardan dolayı değişen maliyetlerin eklenmesi için ek mukavele yapılıyor.
Fark ne kadar?
Altı üstü 250.086,50 TL!
Savcılık, mukavelenin mahkeme yoluyla olağan üstü şartlara uyarlanması gerekirken, ek kontrat yapmak suretiyle kamunun ziyana uğratıldığını ileri sürüyor.
İmamoğlu’nun imzası yok
İhalesinde İmamoğlu’nun imzası ve onayı var mı?
Yok.
Ek mukavelede?
O da yok.
Zaten İmamoğlu, o tarihte İBB adayıydı.
Avukatı Kemal Polat da İmamoğlu’nun ihalelere ilişkin dokümanlarda imzasının yer almadığını, dokümanların düzenlenmesinde katkısının olmadığını, talimat verdiğine ya da yönlendirdiğine dair kanıt bulunmadığını söylüyor.
Buna karşın savcılık, İmamoğlu’nu evraklarına imza atmadığı ihaleden sorumlu tutuyor.
İddianameden:
‘Kamu kurumunun üst yöneticisi olduğu ve üst yönetici olarak idare ve kontrol misyonunu yerine getirmesi gerektiği, misyonlarını lider yardımcıları ile müdürlere devretmiş olsa dahi sorumluluğunun devam edeceği…’
İddianamede İmamoğlu ve altı belediyeci fikir ve aksiyon birliği içerisinde hareket ederek Beylikdüzü Belediyesi’nin 250.086,50 TL fazladan para ödemesine neden olmakla ve ihaleye fesat karıştırmakla suçlanıyor. Yedi sanık hakkında üç yıldan yedi yıla kadar mahpus cezası isteniyor.” (YAZININ TAMAMI)
