Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ferdi başvurusunu karara bağlamadığını söyledi.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nca düzenlenen ’21’inci Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği’ bahisli konferansında konuşan Varank, Erdoğan’ın şahsî hakkına yönelik yapılan hakaretlerle ilgili ‘hak ihlali’ başvurusu yaptığını hatırlatarak, “Ama Anayasa Mahkememiz hala bu konuyla ilgili karar vermiş değil. Bu alanlarda hakikaten insanı önceleyen ve insanların haklarına hürmet duyacak biçimde bizim de politikalarımızı güncellememiz; lakin birebir vakitte yargı süreçlerinin de dünyadaki gelişmeleri daha sıkı halde takip etmesi lazım” dedi.
Dijitalleşmenin bireylerin temel hak ve hürriyetleri üzerinde olumsuz tesirlerin de kelam konusu olduğunu söyledi.
”DEZENFORMASYON YASASI’ HAKKINDA BİLE DEZENFORMASYON YAPILABİLİYOR’
Bakan Varank, dijitalleşmenin nefret söylemi ve dezenformasyonun artması olduğunu sav ederek, “Dezenformasyon yasası ile toplumsal medya ve öteki dijital platformlar yolu ile nefret yahut ayrımcı telaffuzlar, yanlış bilginin yayılmasını engellemeyi amaçlıyoruz. Lakin bakıyorsunuz ‘dezenformasyon yasası’ hakkında bile dezenformasyon yapılabiliyor. Ben yürekten buna inanıyorum; bir gün bu yasa hakkında yaygara koparanlar, bir gün nefret telaffuzuna maruz kaldıklarında bu yasa için bizlere teşekkür edecekler. Bir de dijitalleşmenin insan haklarının gelişimine sağladığı katkılara bakmak lazım. Pandemi ile birlikte uzaktan eğitim, dijital sıhhat üzere sistemler yararlarını gördüğümüz sistemler. Dijitalleşmenin insan hakları üzerindeki tesirleri, mülkiyet hakları anlayışındaki değişikliklerle de karşımıza çıkıyor; kripto paralar, nitelikli fikir tapular, dijital varlıkların, hak varlıklarının nasıl belirleneceği, miras hakkının nasıl uygulanacağı üzere tartışmaları da gündeme getiriyor. Dijitalleşme ile birlikte gündeme gelen farklı konular var, bunlar da ‘yeni haklar’ diyebileceğimiz haklar konusu. Bu alan ayrıntılı incelenmesi gereken, her vakit insanı odağa koymamız gereken alan” dedi.
‘CUMHURBAŞKANIMIZIN BAŞVURUSU ANAYASA MAHKEMESİ’NDE BEKLİYOR’
Varank, bu alanların siyasetin de gündemini belirleyen alanlar olduğunu söyleyerek, “Daha evvel Türkiye’de de bu tartışmaları çok yaşadık; toplumsal medya mecraları insan hakları açısından kıymetlendirilmesi gereken alanlar mı yoksa şirketlerin kâr maksadı güttüğü alanlar mı? Twitter’ın sahibinin değişmesi ile birlikte siyasetlerinin da değiştiğini görüyoruz. Anayasa Mahkememiz toplumsal medya platformları ile ilgili farklı hak ihlali kararları verdi. Sayın Cumhurbaşkanımız da kendi ferdî hakkına yönelik yapılan hakaretlerle ilgili hak ihlali başvurusu yaptı; fakat Anayasa Mahkememiz hala bu konuyla ilgili karar vermiş değil. Bu alanlarda sahiden insanı önceleyen ve insanların haklarına hürmet duyacak biçimde bizim de politikalarımızı güncellememiz; lakin birebir vakitte yargı süreçlerinin de dünyadaki gelişmeleri daha sıkı biçimde takip etmesi lazım. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanımızın başvurusu Anayasa Mahkemesi’nde bekliyor. Kendisine yapılan hakaretlerle ilgili ben de şahsi olarak bir hak ihlali olduğuna inanıyorum. Ancak işte burada hukukçular ne karar verecekler, bunlarla ilgili de hakikat düşünmemiz, yanlışsız tarafta hareket etmemiz gerekiyor” tabirlerini kullandı. (HABER MERKEZİ)