İzmir’de yaşayan 26 yaşındaki Tuğçe Acar, burnundaki ‘basit piercing’ nedeniyle Ortaöğretim Kamu İşçisi Seçme Sınavı’na (KPSS) alınmadı. Birebir piercing ile daha evvel açık öğretim ve üniversite imtihanlarına girdiğini, ÖSYM’nin kılavuzunda da ‘basit piercing’ ile imtihana girilebileceğinin yazdığını anlatmasına karşın kapıdaki vazifeliler tarafından imtihana alınmadığını aktaran Acar, “2 senem çöp oldu. 3 yaşında bir oğlum var. Boşanma basamağında bir beşerim. Ona bakmam gerekiyor. Tahminen de şu an, kamu dairesinde hoş bir işe girip oğluma bakma imkanım elimden alındı. 2 senem boşu boşuna yandı” dedi.
ANKA’nın aktardığına nazaran, imtihandan yaklaşık 45 dakika evvel Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Buca Tınaztepe’deki yerleşkesine gittiğini ve Mühendislik Fakültesi Dokuma Elektrik- Elektronik Kısmı binası önünde sıraya geçtiğini anlatan Acar, kapıdaki vazifeliler ve polislerin burnundaki piercingi münasebet göstererek kendisini içeri almadığını anlattı.
Tuğçe Acar, şunları söyledi: “Bugün KPSS vardı 10:15’te, ortaöğretim oturumu. İmtihan vaktinden 45 dakika evvel gittim. Öbür beşerler üzere sıraya girip bekledim. Lakin üzerimde imtihana girmeme hiçbir pürüz olmamasına karşın, yalnızca burnumdaki piercing yüzünden içeri alınmadım. Bu piercing, kolay piercing olarak geçiyor. Kolay piercing ile de imtihana girilebileceği yazılıyor ÖSYM giriş belgemde, orada ellerinde olan mevcut kağıtta da. Lakin bu yüzden ben imtihana alınmadım. Teyit etmek için ÖSYM’yi de aradım. Bana, ‘taşlı piercing’ üzere olanların dışındakilerin ‘basit piercing’ olduğu söylendi.”
‘DAHA EVVEL HİÇBİR SORUN YAŞAMAMIŞTIM’
Burnundakinin ‘basit piercing’ olduğunu, ÖSYM’nin giriş evrakında de buna müsaade verildiğini, daha evvel açık öğretim ve üniversite imtihanlarına da bu piercing ile girdiğini anlatmasına karşın içeri alınmadığını lisana getiren Acar, şöyle devam etti: “KPSS 2 yılda bir oluyor. Ben de gecelerce çalıştım, emek verdim. İmtihana girmek için uğraş gösterdim. Fakat benim şu anda 2 senem çöp oldu, elimden alındı. Ben, şu anda 26 yaşındayım. 3 yaşında bir oğlum var. Boşanma etabında bir beşerim. Ona bakmam gerekiyor. Tahminen de şu an, kamu dairesinde hoş bir işe girip oğluma bakma imkanım elimden alındı. 2 senem boşu boşuna yandı. Bu yüzden de nitekim mağdur durumdayım. Bütün günüm mahvoldu. Çok mağduriyet yaşadım. Oradaki vazifeliler, resmen bana inisiyatifi dışında davrandı. Ben daha evvel açık öğretim imtihanlarına da üniversite imtihanlarına da bu biçimde girdim. Hiçbir sorun yaşamamıştım.”
‘ÇÖZÜM SUNULMADI, ALAYCI BİR FORMDA DAVRANDILAR’
Tuğçe Acar, benzeri durumda kimse var mı diye öteki binalardaki görevlilere de sorduğunu anlattı ve şunları söyledi: “Benim dışımda öteki bu türlü bir durum yaşandı mı diye öteki binalardaki görevlilere de sordum. Olmuş lakin tahlil sunulmuş. Bana hiçbir biçimde tahlil sunulmadı, yardım teklifinde bulunulmadı. Bilakis alaycı bir formda davranıldı. Hatta ben, görevliye, ‘Ben bu biçimde AÖF’ye de girdim’ dedim. ‘AÖF ne be’ diyerek bana çıkıştı. Üslupları bozuk. Benim 2 senem çöp oldu. Bu hususta tüm yasal haklarımı kullanmak istiyorum. Ne gerekiyorsa yapmak istiyorum.” (HABER MERKEZİ)