ANKARA – Ankara Vilayet Emniyet Müdürlüğü Terörle Uğraş Şube Müdürlüğü (Ankara TEM Şube), Narkotik Şube Müdürlüğü, Sincan Polis Merkezi Amirliği’nde vazifeli polislerin Ocak 2022’de gözaltında olanlara azap yaptığına dair Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi beş başka rapor yayımladı.
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin açıkladığı raporlarda, polisin gözaltı sürecindeki şahıslara fizikî atakta bulunduğu, cinsel taarruz ile tehdit ettiği belirtildi. Gözaltına alınan şahıslarla görüşen avukatlar, polislerin “Kalk bize striptiz yap” dediğini, sinkaflı hakaretler ettiğini, şişe ve süpürge sapıyla cinsel taarruz tehdidinde bulunulduğunu, “Seni sokakta gezdirmem” üzere telaffuzlara maruz kalındığını belirtti.
‘ANKARA BAROSU NEDEN MİSYONLARINI İHMAL ETTİ’
Ankara Emniyeti’nde yaşanan gözaltındaki azaba ait Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı raporların Ankara Barosu web sitesine konulmamasına reaksiyon gösterdi. “İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı ve çok önemli bu raporlar neden yayınlanmadı? Neden bu liderler vazifelerini ihmal etti? Bunun hesabı verilmelidir zira şu raporlarda son derece ağır insanlığa karşı hatalar vardır” diyen Gergerlioğlu, şöyle devam etti:
“Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’a soruyorum; bu rezaletler nedir? Ankara Barosu kaçıncı sefer azap raporu yayınlamaktadır? Yalnızca bu yıl değil evvelki yıllarda da 2019’da da azap raporu yayınlanmıştır. Hakkında tek bir idari ve isimli soruşturma görmemekteyiz. Şu azaplar örtbas mı ediliyor Servet Yılmaz bana bunun hesabını ver. Yarın öbür gün Süleyman Soylu gerinde durmaz zira o da kendisini korumaz. O da hesap verecek duruma düşer. O yüzden insanlığa karşı cürüm olan bu azaplar konusunda hiç kimse örtbasa yönelmesin. İşte baskılarla, engellemeye çalışarak yayınlatmadığınız Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı azap raporlarından 5’i yayınlandı pekala buna ne diyeceksin? Diyebilecek tek bir cümlen var mı Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz Ankara TEM Şube Müdürü var mı bir açıklamanız? Bu ne rezalettir? Şu raporları okumaya bile insan utanıyor.”
AVUKATLARIN CEP TELEFONLARINA ENGELLEME
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’ndeki avukatların Ankara TEM Şube’ye gittikleri sırada gözaltındaki şahısların itirafçı olmaya zorlandığını, ‘işkence’ gördüklerine dair beyanda bulunduklarını söyleyen Gergerlioğlu, avukatların görüşme odasına cep telefonu ile girilmesinin engellenmesinin hukuka karşıt olduğunu söz etti. Gergerlioğlu, şöyle devam etti:
“Avrupa İnsan Hakları Unsuru Husus 3: ‘Hiç kimse azap yahut insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye yahut cezaya tabi tutulamaz’ diyor. Türkiye’de gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde azaplar daima savcılıklar tarafından takipsizliğe uğruyor. Ortada bir tek tük 5-6 yıl sonra lakin Anayasa Mahkemesi’nde bu azaplar ortaya çıkıyor, insan kaçırmalar ve kaçırılan insanların bir anda ortadan kaybolması, 5-6 yıldır bulunamaması üzere problemler Anayasa Mahkemesi’nde orta sıra ortaya çıkıyor. Her vakit değil bazen de AİHM’de ortaya çıkıyor. Ülkenin hali bu arkadaşlar. Canınıza, malınıza dikkat edin. Kâfi ki iktidar sahiplerini kızdırmayın. İstediklerini yaparlar ve ne Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi ne Birleşmiş Milletler Kontratları ne Anayasa ne yasalar umurlarında değildir.”
‘İŞKENCE İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR’
İnsan Hakları Kontratlarının tümünde ‘işkencenin’ insanlığa karşı bir cürüm olarak tanımlandığını söyleyen Gergerlioğlu, “İşkencede vakit aşımı yoktur. 50 yıl sonra, 100 yıl sonra bile adamın yakasına yapışırlar. O yüzden en ağır cürümdür, o yüzden biz de en öfkeli halimizle bunları lanetliyoruz bunu da tüm âlem bilsin. Birilerini susturmak için yakınları hakkında soruşturma açanlar dava açanlar da şunu çok uygun bilsin ki; biz vallahi de billahi de susmayız bunu da çok uygun bilin” tabirlerini kullandı. (DUVAR)