Gazeteci Murat Ehil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G’yi altı yaşındayken kendisinden 23 yaş büyük tarikat üyesi Kadir İstekli’yle ‘evlendirmesi’ ve çocuğun yıllarca cinsel istismara maruz bırakılmasına ait olarak yaptığı açıklamayı kıymetlendirdi.
Yetkin, şahsî blogunda yazdığı “ Erdoğan artık ne İsmailağa ne Menzil’i kızdırmak ister” başlıklı köşe yazısında Cumhurbaşkanı’nın “Çocuk istismarı, insanlık dışı bir kabahattir, sapkınlıktır! Hiçbir dine, ahlaka, geleneğe sığmaz, mazereti kabul edilemez. Bu cürmü işleyen, göz yuman, sessiz kalan herkes hesap vermelidir. Sürecin ben de takipçisi olacağım. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum” formundaki açıklamasını paylaştı.
“Türkiye Cumhurbaşkanı ise bu insanlık dışı cürümde bile istikrar kollamak peşinde” yorumunu yapan Uzman, şu tabirleri kullandı:
Erdoğan ve AK Parti yüzde 50+1 oy cenderesine iktidarı borçlu oldukları MHP önderi Devlet Bahçeli’nin takviye kurallarından biri olarak katlanıyor.
İsmailağa Cemaati, İskenderpaşa ve Erenköy Cemaatleriyle birlikte Nakşibendiliğin İstanbul’daki üç örgütlenmesinden biri. İskenderpaşa bir müddettir öne çıkmıyor. Çıkmasına da gerek yok zati. 1960’lardan bu yana muhafazakâr siyasette yükselip ülke idaresinde yer alan pek çok ismin yolu İskenderpaşa’dan geçmiştir.
Erenköy Cemaatinin esasen CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinden bu yana Erdoğan ve AK Partiyle netameli bağlantısı, son yaşanan BİM zincir marketler olayıyla ağır hasar almış durumda. Dahası, İsmailağa Cemaati daha çok Karadenizliler ortasında örgütlü ve tesirli. İsmailağa’yı da kızdırıp küstürmenin maliyeti çok ağır olabilir. Erdoğan’ı Bayana Şiddete Karşı İstanbul Mukavelesinden çekilmesiyle sonuçlanan kampanyayı İsmailağa başlatmıştı.
Erdoğan adeta bu cemaatlere elini vermiş kolunu kurtaramaz görünüyor. Çoğul konuşmam gibisi bir durumun Doğu ve Güneydoğu’da örgütlü Nakşibendi kolu olan Menzil Cemaati için de geçerli olması. İrili ufaklı diğerleri da var. Daha evvel “Kıblemiz bir” diye diye Fethullahçı örgütlenmeyi devletin ve toplumun içinde emsal formda yükseltmişti Erdoğan. Sonucunu biliyoruz: 15 Temmuz 2016 kanlı kalkışması. Artık onlar gitti, yerini bu ve benzerleri aldı.
İnsanın aklına Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın 2020’de Hazine ve Maliye Bakanlığını bırakıp giderken söyledikleri geliyor: “At izi it izine karıştı. Allah sonumuzu hayretsin”. (KAYNAK)