İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na YSK Lideri ve üyelerine hakaret ettiği teziyle 2 yıl 7 ay mahpus cezası verilmesi ve siyasi yasak sürecinin başlatılmasını pahalandıran gazeteci Murat Ehil, kulislerde pek çok senaryonun konuşulduğunu tabir etti.
“Verilen ceza akabinde muhalefetin İmamoğlu etrafında kenetlenmesiyle adaylık ibresi siyaseten İmamoğlu’na dönmüş görünüyor fakat hukuksal durum bu senaryoların konuşulmasını getiriyor” diyen Yetkin’in “Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir” başlıklı yazısından bir kısım şöyle:
“Bu senaryolar ortasında, az evvel de kelam ettiğimiz İçişleri Bakanı Soylu’nun yargı sürecini beklemeden İmamoğlu’nu misyondan alması yahut Adalet Bakanı Bozdağ’ın yargı sürecini hızlandırması geliyor. Bir öbür senaryo, Erdoğan’ın seçimi öne alma tarihinin, hasebiyle Altılı Masanın adayını ilan etme tarihinin de böylesi bir hızlandırılmış yargı süreci ile eşgüdüm içinde yürütülecek olması.
İmamoğlu’na siyaset yasağının yolunu açan bu mahkeme kararı bir istikametiyle Altılı Masayı bir an evvel adayını ilan etmeye zorlama atağı fonksiyonunu görüyor.
Hatta Ankara’da Altılı Masanın İmamoğlu’nun aday yapması ve birinci tıpta Cumhurbaşkanı seçilememesi, Yargıtay kararının da tesadüfen tam o ortadaki 15 günde çıkması durumunda Erdoğan’ın seçimi kazanmış sayılacağı dahi konuşuluyor.
Yine dün geceden bu yana Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş aleyhine de uydurma bir suçlamayla gibisi bir dava açılması ihtimali kelam konusu.
‘SÜRPRİZLERE HAZIR OLUN’
Bu açıdan bakıldığında Erdoğan’ın kendisini zorlayacak İmamoğlu’nun adaylığının önünü yargı kararlarıyla kestiği, Erdoğan’ın karşısında Kılıçdaroğlu’nu görmek istediği yorumları güçleniyor.
Dolayısıyla mahkemenin İmamoğlu aleyhine verdiği karar, siyasi açıdan olmasa da tüzel açıdan Kılıçdaroğlu’nun aday adaylığını güçlendiriyor.
Öte yandan Kılıçdaroğlu’na Altılı Masa içinde tenkitler artıyor. Bunların başında ‘Başörtüsü Yasası’ teklifi vererek Erdoğan’ın sıkıntıyı Anayasa değişikliğine getirmesine yol açmış olması geliyor.
Ama vaktinde Süleyman Demirel’in söylediği üzere, ‘Meşru yerlerde deva tükenmez’. Bakarsınız bugün kapalı görünen kapılar açılıverir. Siyaset boşlukları sevmez, bazen hiç akla gelmeyen ya da istekli olmadığını söyleyen birilerini öne çıkarıverir. Tıpkı vaktinde Erdoğan’ı çıkarıverdiği üzere.
Altılı Masanın 26 Aralık’ta yapılması beklenen toplantısı akabinde sürprizlere hazır olmak lazım.”
YAZININ TAMAMI