Altılı Masa’nın adayını destekleyeceğini açıkladıktan sonra gazeteci Cüneyt Özdemir’in, “Kılıçdaroğlu’nun şu an en büyük destekçisi Nihal Bengisu Karaca! Evet, fıkra bu kadar” kelamlarıyla başlayan tartışmayla ilgili konuşan Nihal Bengisu Karaca, “Bir periyot, AK Parti kitlesine konuşmuşsanız oranın tapulu malıymışsınız üzere bir muamele var” dedi.
T24’ten Candan Yıldız’ın haberine nazaran, “Mahallen belirliyse tarafın da bellidir” üzere bir yaklaşımın yanlış olduğunu ve Altılı Masa’da kendi dünya görüşünü de temsil eden partilerin bulunduğunu söyleyen Karaca, “Belli bir dünya görüşüne sahipsen partin de muhakkaktır üzere bir yaklaşım var. Siyasi partiler bir mezhep midir, din midir? Değildir. Ben, durduğum yerde duruyorum etrafımdaki hayat dönüyor. Şu an kıymet verdiğim kavramlara uygun düşen yer burası dediğimde kabul etmiyorlar. Yer değiştirenlerin kendileri olduğunu kabul etmiyorlar” sözlerini kullandı.
‘ALTILI MASA’NIN BİR ORTADA KALMASINDAN DİĞER BİR SEÇENEK DÜŞÜNMÜYORUM’
Karaca, siyasi taraf tutmanın grup meblağ üzere bir yaklaşımla ele alınmaması gerektiğini söyleyerek, “Kendini koruyabilirse, farklıların bir aradalığını koruyabilirse muhalefetin talihi daha fazla. Ben, Altılı Masa’nın bir ortada kalmasından öteki bir seçenek düşünmüyorum. Bunu açıklamak neden sorun olsun, ben siyaset gazetecisiyim, yorumcusuyum bunlar görüşe dahil değil mi?” diye konuştu.
“Ben muhalefetteki çoğunluğun beni tasavvur ettiği yerde değilim” diyen Karaca, gazetecilerin görüşlerini açıklamasının önünde bir mahzur olmadığını belirterek, “Ancak kendi gönlünden geçeni geniş kitlelerin görüşüymüş üzere lanse etmek ahlaki bir şey değil” tabirini kullandı.
Karaca, “Hiçbir siyasetçinin de gazetecileri, ‘siyaseti dizayn ediyorlar’ diye işaretlemesine müsaade vermemek lazım. Zira bu da söz hürriyetine tatlı sert blokaj girişimidir” yorumunu yaptı.