CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, eski CHP’li Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılmasını eleştirdi. Çelebi için “Silah arkadaşlarını satmıştır” diyen Özel, boştaki RTÜK üyeliği koltuğu ve başörtüsü atılımı konusunda da konuştu.
DHA’nın aktardığına nazaran, partisinin Bursa Vilayet Başkanlığınca düzenlenen basın toplantısına katılan Özel şöyle konuştu: “Mehmet Ali Çelebi bir RTÜK üyeliği karşısında birlikte uğraş ettiği, misyon yaptığı kumpaslarla mahpus yattığı, kimilerinin hayatını kaybettiği silah arkadaşlarını satmıştır. Biz; bu bayrak, bu vatan, bu toprak için yemin içmiş bir teğmenin cezaevindeki nikahına şahitlik etmiştik. Bugün bir RTÜK üyeliği için silah arkadaşlarını satan birinin ‘U’ dönüşüne şahitlik ediyoruz. Allah kimseyi Mehmet Ali Çelebi’nin durumuna düşürmesin.”
ÇELEBİ VE BAŞÖRTÜSÜ AÇIKLAMALARI
Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
İSTİSMAR ETMEYE ÇALIŞIYORLAR: Bütün milletvekillerimiz, genel liderimiz Anadolu’nun dört bir yerini 2 yıldır geziyorlar. Bütün yazı bu türlü geçirdiler. Bize söylenen kanaat liderleri toplantısında, ‘Bıktık, enflasyondan bıktık, işsizlikten bıktık, hayat pahalılığından bıktık. Bunları göndereceğiz. Fakat bizi korkutuyorlar. Ne yapıyorlar? Efendim, CHP gelirse başörtüsünü yasaklar mı? Başörtüsünü çıkarttırır mı?’ diye. CHP onların söylediği periyotta ne iktidardaydı ne de onların söylediği devirde o şeyleri yapan parti değildir. Lakin CHP bir sorumluluğu üstlendi. Madem bu türlü bir tasa vardı. Genel liderimiz dedi ki, ‘Gelin bunun yasasını çıkaralım. Ben samimiyetimi göstereyim’. Bu arkadaşlar döndüler dediler ki, ‘Anayasada zati teminat var. Neden yasa olsun?’ Meğer anayasamızda basın hürdür, sansür edilemez de yazıyor. Türkiye’de basın hür mü? Sansür edilemiyor mu? Demek ki anayasada birtakım şeylerin yazması yasal garantiye, yani uygulamaya yönelik kanuna mahzur değil. Yalnızca bir garantiyi vermek üzerine samimiyseniz evvel gelin kanunu yapalım. Sonra da getirin metninizi o metne de bütün milletin önünde bakalım. Görünen o ki farklı maksatlarla kimsenin ‘evet’ diyemeyeceği bir noktaya getirmeye çalışıp istismar ediyorlar.
CHP ÖZGÜRLÜK, AKP SANSÜR YAPIYOR: Düşünebiliyor musunuz? Bir kişinin özgürce başını örtmesini bir siyasi alan kendine tapulu bir arazi ve nemalanacak kendisine her seçimde oy toplayacak verimli ağaç olarak görüyor. Utanmadan, sıkılmadan başörtülü olup bizimle birlikte siyaset yapan dünya düzgünü insanlara aşağılayıcı tabirler kullanıyor. Biz bunu CHP’de başını örtmüş kardeşlerimize bir şey demiyoruz. Bugün kimi diyor gündemden düşmüştü, kimi diyor her an geri gelebilirdi, kimi diyor o, bu. CHP bugün bir özgürlük alanını tartışıyor. Fakat AK Parti bugün bir sansür yasasını. 20 yılın sonunda efendim Kemal Beyefendi değişti mi? Kılıçdaroğlu değişti mi? CHP değişti mi? Kardeşim geldiğimiz noktada o değişti mi, bu değişti mi? CHP, ‘Gelin özgürlük yapalım’ diyor. AKP, ‘Ben sansür yapacağım’ diyor. Ortadaki fark bu. Sıkıntının özü budur.
O HESABIN İSMİ ÇELEBİ OLMUŞ: Çelebi parti değiştirince basın mensubu bana soru sormuştu. Ben de demiştim ki saray operasyonlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünü kesemezler. O periyotta yansılar gösterdiler. Ne saray operasyonu diye. Nereye geldik günün sonunda? Al sana saray. Çok üzücü bir şey. Çok seveni kalmadı. Herkes üzülüyor lakin yapılan işe. 3 aydır RTÜK’te bir üyelik boş. Milletvekili sayısına nazaran dağıtılıyor. Düne kadar ki sayılara nazaran o üye UYGUN Parti’ye düşüyor. 3 aydır RTÜK lideri olacak saray zebanisi meclise yazıp, yeni RTÜK üyesini seçin demiyor. Dese DÜZGÜN Parti’ye gidecek. O sırada birileri mezata çıkmış, arıyor. Sanki şöyle etine dolgun bir şey bulup da partiye kazandırabilir miyim diye düşünüyor birileri. O hesabın o pazarlığın ismi bugün Mehmet Ali Çelebi olmuş arkadaşlar. Yarın yazıyı muharrirler. RTÜK üyeliği sarfiyat. Mehmet Ali Çelebi bir RTÜK üyeliği karşısında birlikte uğraş ettiği, misyon yaptığı kumpaslarla mahpus yattığı, kimilerinin hayatını kaybettiği silah arkadaşlarını bu süreçte satmıştır.
BAŞARILAR DİLİYORUM: Mehmet Ali Çelebi’ye muvaffakiyetler diliyorum. Atatürk’e idam fermanı çıkaran Vahdettin’in savunucularıyla Vahdettin’in savunucularının partisinde kendisine muvaffakiyetler dilerim. Mehmet Ali Çelebi’ye mahallî seçimlerde üç beş kişinin başını karıştırır mı sanki diye Osman Öcalan’ın ayağına TRT kameramanı, muhabiri yollayanların partisinde muvaffakiyetler dilerim. Kendisini haksız yere bir sürü kumandanıyla birlikte hapishaneye dama sokan partinin siyasetçileriyle muvaffakiyetler dilerim. Kendi adıma da şöyle bir şey var. Yarın öbür gün Kemal Beyefendi de Veli Beyefendi de bunu anılarında müellif, biz de yazarız. Biz gencecik bir teğmenin bir kızı sevmişti. AK Parti’yle FETÖ ortaklaşa kumpasla o teğmeni cezaevinde tutuyorlardı. O teğmen evlenmek istiyordu. ‘Nikah şahidini nereden bulurum’ diyordu. Kemal Beyefendi ve Veli Ağbaba ile cezaevine gittik. Biz; bu bayrak, bu vatan, bu toprak için yemin içmiş bir teğmenin nikahına şahitlik etmiştik. Bugün bir RTÜK üyeliği için silah arkadaşlarını satan birinin ‘U’ dönüşüne şahitlik ediyoruz. Siyasetin bu tarafı da yaşanılmayası bir taraf fakat hepimiz bundan ders alıyoruz. Allah kimseyi Mehmet Ali Çelebi ve buna tenezzül eden AK Parti’nin durumuna düşürmesin. (HABER MERKEZİ)