Cumhuriyet gazetesi müellifi Barış Pehlivan, Süleyman Soylu’nun istifa edeceğini açıklamak için İstanbul’a gelmek üzereyken son anda uçuşunu iptal ettiğini yazdı. Pehlivan’a nazaran, Soylu’nun güvenlik bürokrasinin kritik isimlerinden biri tarafından telefonla arandığını belirten Pehlivan, telefon görüşmesinden kulislere yansıyanları ve Soylu nedeniyle AK Parti içindeki huzursuzlukları yazdı.
Barış Pehlivan’ın ‘AKP’deki Soylu söylentisi’ başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Düşünün, neredeyse her tweet’e her köşe yazısına karşılık veriyor.
Arada ağzını da bozuyor.
Lakin artık kaç tane oldu bilemiyorum fakat istifa savlarına sessiz kalıyor.
Onun yerine trolleri konuşuyor.
Son olarak Ulusal Gazete’de okudunuz. Neymiş, Süleyman Soylu kabinede ‘affını’ istemiş, Erdoğan ise sessiz kalarak karşılığını vermişti.
‘Herhalde olmamıştır’ derken, yakın etrafı de yalanlarken AKP içinde konuşulan bir dedikodu ta bana kadar geldi.
İddia o ki Bakan Soylu ‘İstifa ediyorum’ demiş; Cumhurbaşkanı Erdoğan karşılık bile vermemiş lakin iş orada kalmamış.
Geçen hafta pazartesi gecesi, kabinenin akabinde, Soylu özel bir uçakla İstanbul’a inme hazırlığı yapmış. Uçak indiğinde onu karşılayacak taraftarları da hatta kimi gazeteciler de hazırlanmış. Soylu istifasını kamuoyuna duyuracak, bir de manifesto niteliğinde konuşma yapacakmış.
Ancak o gece Bakan Soylu’nun telefonunu kritik bir isim aramış. Elbette kendi ismine değil, Erdoğan ismine. Güvenlik bürokrasisinin bu değerli ismi, Soylu’ya ‘Orada dur’ demiş. Hem de sert bir biçimde. Daima çok şey bildiğini söyleyen Soylu’ya onun hakkında bildiklerini anlatmış. Bana garip geldi ama telefondaki ses Çalışma Bakanlığı periyodunu işaret etmiş…
Telefonu kapatınca muhasebe yapan Soylu’nun uçağı evvel sabaha ertelenmiş. Sonra da iptal olmuş.
Erdoğan, bu yolla, ‘Sen istifa edemezsin, gerektiği vakit ben seni alırım’ demiş.
Evet, AKP’de konuşulan öykü bu türlü.
Soylu’nun teşkilat tarafından da üsttekiler tarafından da pek sevilmediği herkesin malumu. O denli olunca teğe beş de katılmış mıdır? Mümkün.
Hatta konuştuğum AKP’nin ünlü ekran yüzlerinden bir isim ‘Seçim öncesi Soylu’nun vazifeden alınacağını düşünmüyorum. Parti içindeki sevmeyenleri böylesi tezlerle onu öfkelendirerek yanlış reaksiyon vermeye itiyor’ bile dedi.
Gel gör ki konuşulanlar o denli bu türlü değil. Ankara kulislerinin her köşesinde duyduğunuz şu söylentilere kayıtsız kalmak ne mümkün:
Neymiş, Süleyman Soylu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile özel görüşme taleplerine bir müddettir cevap alamıyormuş.
Neymiş, MHP başkanı Devlet Bahçeli bile Soylu’nun kriminal beşerlerle bu kadar çok fotoğrafının çıkmasından rahatsızmış.
Neymiş, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ‘Türkler ve Kürtler yüzyıllardır ekmeklerini bir arada paylaştı, bu vatanı birlikte kurup ihya ettiler. Biriz, beraberiz, tek yumruk, tek yüreğiz. Teröristlerin yerde yapamadıklarını, ortamıza fitne sokmak suretiyle birliğimizi beraberliğimizi bozmaya çalışanlar var. Bu mevzuda dikkatli olmamız gerekir’ açıklamasını bile Süleyman Soylu’ya gönderme olarak okumalıymış.
Demem o ki ateş var ki duman çıkıyor.” (YAZININ TAMAMI)